1 Aralık 2015 Salı

Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı Konu Özeti-4. Sınıf Sosyal Bilgiler

Osmanlı Devletinin Son Dönemleri

  Osmanlı Devleti 1299 yılında Osman Bey tarafından kuruldu. Kısa zamanda güçlenerek dünyanın büyük devletlerinden biri hâline geldi. Ancak zaman içerisinde büyümenin getirdiği askerî, siyasi ve ekonomik sorunlara kalıcı çözümler bulunamadı. Bu yüzden, devletin zayıflamasına ve gerilemesine engel olunamadı.

      1911-1912yıllarında Trablusgarp ve Balkan savaşlarında uğradığı yenilgilerle toprak kaybetmeye devam eden Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı’na girmek zorunda kaldı.

    Osmanlı Devleti, bu savaşta İtilaf Devletlerine 
(İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya) karşı, İttifak Devletlerinin (Almanya, Avusturya-Macaristan)  yanında savaştı. Fakat savaştan yenik çıktı.

Mondros Ateşkes Antlaşması

   Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkınca İtilaf Devletleri ile ağır koşullar içeren Mondros Ateşkes Anlaşması’nı imzalamak zorunda kaldı. 30 Ekim 1918

Ateşkesin sonucunda;

• 13 Kasım 1918’de İtilaf Devletlerinin ortak donanması  İstanbul önlerine geldi.

İngilizler;Samsun ve Merzifon’a askerî birlikler çıkardılar.

Fransızlar,Adana ve çevresini işgal ettiler.

İtalyanlarise Antalya ve Konya yöresini işgal ettiler.

Yunanlılar, İngilizlerin yardımı ile İzmir’i işgal ettiler (15 Mayıs 1919)

 Padişah ve Osmanlı Hükümeti bu olaylara seyirci kaldı. İşgalleri önlemek için çaba harcamadılar.

Türk Halkı Ne Yaptı?

• Vatanını kurtarmak için önce ulusal dernekler (millî cemiyetler) kurdular.

• Sonra yine vatanı kurtarmak ve bağımsız yaşamak için KuvaY-i Milliye (Millî Kuvvetler) adı verilen birlikler oluşturuldu. 

 Kurtuluş Savaşı
   
    Mustafa Kemal’e göre tek çare Türk milletinin gücünü harekete geçirip yeni bir Türk devleti kurmaktı. Bunun için 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak çalışmaya başladı.

  Samsun’da birlik ve beraberliği sağladı. Emirler verdi, toplantılar yaptı, işgallere karşı mitingler düzenlenmesini istedi.

Amasya Genelgesi (22 Haziran 1919)

   Mustafa Kemal Samsun’dan Havza’ya, oradan Amasya’ya geldi. Amasya Genelgesi’ni yayınladılar. Genelge ile Türk milletini mücadeleye çağırdılar.

Erzurum Kongresi (23 Temmuz - 5 Ağustos 1919)

     İtilaf Devletleri yurdumuzu paylaşırken Doğu Anadolu’yu Ermenilere vermek istemişlerdi. Erzurum’da düzenlediği kongreye Mustafa Kemal’i çağırdı. Toplanan kongrede başkanlığa Mustafa Kemal seçildi. Kararlar alındı.

Sivas Kongresi (4 - 11 Eylül 1919)

    Kongrenin çağrısı Amasya Genelgesi ile yapılmıştı. Kongre bütün yurdun birliğini sağlamayı amaçlıyordu. Yurdumuzun her yerinden gelen delegelerle toplandı. Ayrıca bu kongrede yurdumuzun tamamını ilgilendiren kararlar alındı.

Misak-ı Milli  (12 Ocak 1920)

    Sivas Kongresi’nden sonra her şeye rağmen Mustafa Kemal kongrenin aldığı kararları padişaha bildirmek istedi.

   İstanbul Hükümeti’nin temsilcisi Salih Paşa ile Mustafa Kemal Amasya’da bir araya geldi.  Osmanlı Hükümeti ve padişah isteği ile meclisin İstanbul’da açılmasını istedi.

    Osmanlı Mebuslar Meclisi 12 Ocak 1920’de İstanbul’da toplandı. Bildiri hazırladı. (28 Ocak 1920).

    Misak-ı Millî kararları İtilaf Devletlerini kızdırdı. Milletvekillerini tutukladılar ve İstanbul’u işgal ettiler (16 Mart 1920).

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Açılışı
(23 Nisan 1920)

   İstanbul’un işgali üzerine Mebuslar Meclisi kapatıldı ve bazı milletvekilleri tutuklandı. Bunun üzerine Mustafa Kemal Ankara’da yeni bir meclisin açılmasına karar verdi.

   Hazırlıklar tamamlanınca büyük bir törenle Türkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920’de açıldı. Meclis başkanlığına Mustafa Kemal seçildi.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Açılmasından Sonraki Olaylar

       İstanbul Hükümeti’nin başında bulunan Damat Ferit Paşa, Türk halkını meclise karşı ayaklandırmak istedi. Meclise karşı isyanlar çıktı.

Sevr Antlaşması (10 Ağustos 1920)

   Millî Mücadele Hareketi, Birinci Dünya Savaşı’nın galip devletlerini telaşa düşürdü. Daha önce aralarında anlaşarak düzenledikleri bir antlaşma metnini Osmanlı Hükümeti’ne kabul ettirmek için harekete geçtiler. Osmanlı Hükümeti’ni Fransa’da Paris’in Sevres (Sevr) kasabasına çağırdılar. İtilaf Devletlerinin baskısıyla Sevr Antlaşması’nı imzalandı.

   Bu antlaşma ile Türk halkının son toprak parçası   olan Anadolu da elinden alınıyor, ordusu ve donanması olmayan sömürge bir Osmanlı Devleti ortaya çıkıyordu.

   TBMM bu antlaşmaya büyük tepki gösterdi. Antlaşmayı tanımadı.

Savaş Dönemi

Kurtuluş Savaşı’nda Cepheler

1. Doğu Cephesi:    
    TBMM’nin kararıyla Kâzım Karabekir Paşa Doğu Cephesi’nde Ermenileri yendi.

           Gümrü Antlaşması yapıldı (2 Aralık 1920).

2. Güney Cephesi:  
      Fransızlara karşı Antep, Urfa ve Maraş’ta kahramanca savaşıldı. Kazanılan başarılar Fransızlara Türk topraklarında tutunamayacaklarını gösterdi.
      
        Ankara Antlaşması yapıldı (20 Ekim 1921).

       Halkın gösterdiği bu kahramanlıklar nedeniyle TBMM tarafından Antep’e “Gazi”, Maraş’a “Kahraman”, Urfa’ya da “Şanlı” unvanları verildi.


3. Batı Cephesi:

Yunanlılarla savaşıldı.

a. Birinci İnönü Savaşı

   Eskişehir’in batısındaki İnönü’ye gelen Yunan ordusunu, Albay İsmet Bey komutasındaki Türk ordusu büyük bir yenilgiye uğrattı. 10 Ocak 1921

b. İkinci İnönü Savaşı

    Güçlerini artırıp yeniden saldıran Yunanlılar yine İnönü’de İsmet Paşa’ya karşı 31 Mart / 1 Nisan 1921 tarihlerinde büyük bir yenilgiye uğradılar.

c. Sakarya Savaşı

     Mustafa Kemal’in komutasındaki Türk ordusu 22 gün, 22 gece süren savaş sonunda parlak bir zafer kazandı (13 Eylül 1921).

      TBMM Mustafa Kemal Paşa’ya “Mareşallik” rütbesi ve “Gazilik” unvanı verdi.

d. Büyük Taarruz

          26 Ağustos 1922’de başlatılan Büyük Taarruz, 30 Ağustos günü Mustafa Kemal’in yönettiği
Başkumandanlık Meydan Muharebesiyle büyük bir zafere dönüştü.

Mudanya Ateşkesi Antlaşması (11 Ekim 1922)

    Mudanya’da İngiltere, Fransa, İtalya temsilcileri ile İsmet Paşa’nın katıldığı görüşmeler sonunda İstanbul, Boğazlar ve Doğu Trakya savaşılmadan kurtarıldı.

Lozan Barış Antlaşması

     24 Temmuz 1923’te imzalanan antlaşma Türk tarihinde bir dönüm noktasıdır.


    Bütün dünya devletleri yeni Türk devletini ve bağımsızlığını resmen tanıdılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder