11 Ağustos 2014 Pazartesi

Gelinlik - Hüseynbala Mirelemov

Bütün devirlerde sevda istilasına tutulan aşıkların temiz duyguları alaya alınmıştır. Şu aşıklar da tuhaf adamlar ama : şanına destanlar dizilsin, sevdaları masal gibi anlatılsın diye aşklarını acıya, faciaya dönüştürmeleri gerekiyor mutlaka. Bunda bir hikmet vardır belki. Zaman zaman insanların aşk denen belaya müptela oluşu Allah'ın ezeli kanunlarından biridir kim bilir. Gelecek kuşaklara ibret olsun diyedir ihtimal. peki, şimdi ne yapmalı ?Bizden önce aşk ateşine yananların kendilerini ateşe atmaları nafile miymiş yani? İçimizden kaynamaya başlayan aşkı fark edemiyorsak, bunun suçlusu kim? Aşk belasına tutunanlardan bahsedilirken hep o zavallıların muhiti, yani zamane suçlanır. Aşıklar kendileri ise masum ve tertemiz kişiler olarak tanıtılır. İkimiz de kafi derecede yaşam deneyimine sahibiz. İyiyle kötüyü, doğruyla eğriyi, gerçekle yalanı birbirinden ayırabilecek durumdayız. Buna rağmen, bizi belalardan koruyacak olan kurtuluş yolunu neden göremiyoruz ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder