16 Ocak 2016 Cumartesi

4. Sınıf Fen Bilimleri Dersi Tüm Ünitelerin Konu Özeti

4. sınıf fen ve teknoloji konu özetleri ile ilgili aramalar
4 sınıf fen ve teknoloji konu anlatımı
4 sınıf fen ve teknoloji testleri
4 sınıf fen ve teknoloji konuları
8. sınıf fen ve teknoloji konu özetleri
7. sınıf fen ve teknoloji konu özetleri
8.sınıf fen ve teknoloji konu özetleri indir
4.sınıf fen ve teknoloji mıknatıs konu anlatımı
4 sınıf fen ve teknoloji konu anlatımı video
İnsanın hareketini sağlayan yapılar
İskelette yer alan bazı kemikler, kemikleri saran kaslar ve de eklemledir.

iskelet
Kemiklerden oluşan ve eklemlerle bağlanan güçlü destek yapıya iskelet denir.
Kemik çeşitleri
Yetişkin bir insanın iskeletinde yaklaşık olarak 206 kemik bulunur.
İskeleti oluşturan kemikler şekil ve büyüklük bakımından farklıdır.
Bu kemikler uzun,kısa ve yassı kemikler olmak üzere üç çeşittir.

Uzun kemikler
İki ucu şişkin,boyları uzun,silindirik şekili kemiklerdir.
Kol ve bacaklarda bulunur.
Koldaki pazu kemiği,bacağımızdaki uyluk kemiği uzun kemiklerdendir.

Kısa kemikler
Boyları kısa kübik kemiklerdir.
El ve ayak bilek kemikleri ile omurlar kısa kemiklere örnektirler.

Yassı kemikler
Kalınlığı az,levha şeklindeki kemiklerdir.
Kafatsı kemiği,kalça kemiği,kaburgalar ve göğüs kafesi kemiği yassı kemiklerdir.
Kemiğin yapısı
Kemiklerin dışı beyaz renkli olup kemik zarı ile örtülüdür.
Kemik zarı kemiğin enine kalınlaşmasını sağlar.
Kırılma ve çatlamalarda kemiği korur.
Uzun kemiklerin ortasında sarı ilik bulunur.

İskeletin yapısı
İskeletimiz dört temel bölümden oluşur.
A)   Kafatası
B)   Omurga
C)   Göğüs kafesi
D)   Kollar ve bacakla
Kafatası
Kemikler birbirine sıkıca bağlanmıştır.
Yalnız alt çene kemiği yarı oynardır.
Beyin kafatası içinde bulunur ve korunur
Omurga
Omur adı verilen 33 tane kemiğin arka arkaya dizilmesiyle oluşur.
Omurganın içindeki kanaldan omurilik geçer
Boynun bitimindenkuyruk sokumuna kadar uzanan kemiklerdir
Göğüs kafesi
Sırt omurları,12 çift kaburga kemiği ve göğüs kemiğinden oluşur.
Kalp ve akciğer göğüs kafesinin içinde bulunur ve korunur
Kollar ve bacaklar
Hareketimizin büyük bir kısmını bu kemiklerle yaparız.
Kol ve bacaklar gövde iskeletine kemik köprülerle bağlanır.(Köprücük Kemiği)
En küçük kemik
Üzengi kemiği kulakta bulunur.
En uzun kemik
Uyluk kemiği bacakta bulunur.
eklem
Kemiklerin birbirine bağlandığı yere eklem denir
Eklemelerin çeşidi
1.Oynar eklemler
2.Yarı oynar eklemler
3.Oynamaz eklemeler
Oynar eklemler
Bu eklemler kol ve bacak kemikleri arasında bulunur
Yarı oynar eklemler
Omurgayı oluşturan omurlar arası eklemler ile alt çene kemiği yarı oynardır
Oynamaz eklemler
Kafatası kemikleri,kalça kemikleri,birbirine oynamaz eklemlerle bağlıdır
iskeletin görevleri
1.    Vücuda şekil verir.
2.    Vücudun dik durmasını sağlar
3.    Eklem ve kaslarla birlikte hareketi sağlar.
4.    Kan hücrelerini üretir(kırmızı kemik iliği)
5.    İç organları dış etkenlerden korur.
6.    Bazı mineralleri depolar.
kas
Kemiklerin eklem yerlerinden hareket etmesini sağlayan kaslardır.

Kasların görevleri
Vücudun şeklini belirler
Kemiklerin hareket etmesini sağlar
Kasların yapısı
Lifli bir yapıya sahiptirler
İstemli ya da istemsiz çalışırlar.
(Örneğin kalp kası istemsiz çalışır ve yorulmaz)
Kasılıp gevşeyebilirler.
Kasılırken boyları kısalır
Elimizi yukarı kaldırdığımızda



ön kasımız kasılr,kalınlaşır kısalır ve şişer.




kolumuzun arkasındaki kasımız ise gevşer, uzar ve incelir.
iskelet ve kas sağlığı için
Dengeli beslenmek gerekir.
Yaşa ve cinsiyete uygun spor yapmak gerekir.
Kemiklerin gelişmesi için D vitamini(Güneş’i çok almalıyız), proteinli besinler, kalsiyum ve fosfor içerikli besinler alınmalıdır. Eğri oturulmamalıdır.
Ağır yük taşınmamalıdır. Dar ve yüksek topuklu ayakkabılar giyinilmemelidir.
Kırık çıkık burkulmalarda doktora gidilmedir.
soluk alıp verme neden önemli
Bir canlının yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmesi için enerjiye ihtiyaç vardır.
Bir kaç gün yemek yemeden yaşayabiliriz ama bir kaç dakika soluk almadan yaşayamayız.
Hareket etmek için enerjiye ihtiyaç vardır.Bu enerjiyi besinlerden alırız.
Soluk alırken havadaki oksijen akciğerlerden kana geçer.
Tüm vücuda kanla geçen oksijen besinlerdeki atık gazları dışarıya karbondioksit yardımıyla atıyor.
Solunum olayı
burun---yutak---gırtlak---soluk borusu---akciğer

Burun
Koku alma organıdır.
Havayı ısıtır ve nemlendirir.
İçindeki kıllar toz ve mikropları tutarak alınan havayı temizler.
Yutak

Ağız ve burun arka tarafta yutağa açılır.hem sindirim hem de solunum organıdır.
Yemekler yutaktan yemek borusuna hava ise yutaktan soluk borusuna geçer.
gırtlak
Bir şey yutarken soluk borumuza kaçmamasını sağlar. 
Soluk borusu

Yemek borusunun önünde yer alır.
Üst üste dizilmiş kıkırdak halkalardan oluşur.
Havanın akciğere iletilmesini sağlar.

Akciğer

Göğüs kafesi içinde bulunur
Dış etkilerden koruyan zara sahiptir.
Sağ ve sol olmak üzere iki tanedir.
İç yüzeyleri nemlidir.
Oksijen girişini karbondioksit çıkışını sağlar.
Diyafram ile birlikte çalışırlar.
Nefes alırken genişler
Nefes verirken büzüşür.
Soluk alırken
Kaburga kasları yukarı doğru kasılır.

Diyafram aşağı doğru düzleşir ve kasılır.

Sonuçta göğüs kafesi ve akciğer genişler.

Akciğere hava dolar
Soluk verirken
Kaburga kasları aşağı  doğru gevşer.

Diyafram yukarı  doğru kubbeleşir.

Sonuçta göğüs kafesi ve akciğer daralır.

Akciğerden hava dışarı çıkar.

Karbondioksitin vücuttan atılırken izlediği yol
Kanla vücutta toplanır--akciğere taşınır
--soluk borusuna gider--gırtlaktan geçer
--burundan dışarı çıkar
Solunum yolu ile bulaşan hastalıklar şunlardır
Nezle-grip-zatüre-bronşit-verem-suçiçeği-boğmaca-menenjit
Korunmak için ne yapmalıyız?
Bu hastalığa yakalananlarla aynı ortamda durmamalıyız.
Soluduğumuz havanın temiz olmasına dikkat etmeliyiz.
Sigara içmemeli,içilen yerde de bulunmamalıyız.
Hastalıklarla ilgili aşılarımızı yaptırmalıyız.
Dolaşım elemanları
Dolaşım elemanları kan,kalp ve damarlardır.
Akciğer bu dolaşım sisteminde kanı temizlese de dolaşım organı sayılmaz.
Kirli kan
Karbondioksiti fazla, besini az olan kana da kirli kan denir.
Temiz kan
İçinde besin ve oksijen olan kana temiz kan denir.
Kanın yapısı
Kanın içinde;Alyuvarlar,akyuvarlar ,kan pulcuları vardır
Alyuvarlar
Kırmızı renktedir.Kana rengini verir.
Akyuvarlar
Beyaz renkli yapıdadır.vücudu mikroplara karşı korur
Kan pulcukları
(trombosit)
Bir yerimiz kesildiğinde kanı pıhtılaştırarak kan kaybını önler.
k-a-l-p
Yaklaşık olarak yumruğumuz büyüklüğündedir.
Kırmızı kaslardan yapılmış olup isteğimiz dışında çalışır.
Kalp üstte iki kulakçık altta iki karıncık olmak üzere dört odacıktır.
Kalbin sol tarafında temiz kan ,sağ tarafında kirli kan bulunur.
Kalp kanı pompalayarak vücutta dolaşımını sağlar
kan dolaşımı nasıl olur
Kalbin çalışması kasılıp gevşeme şeklinde olur.
Bu kasılma ve gevşeme hayatımızı son bulana kadar devam der.
damarlar
 Atardamar    toplar damar     kılcal damarlar
 temiz kan    kirli kan       çok küçük damarlar
stetoskop
Kalbin pompladığı kanı damarlarda hissetmemize nabız denir.
Sağlıklı bir insanda nabız atışı dakikada 70-80 kadardır.
Koşma, heyecanlanma ve hastalanma durumunda nabız artar. Bir süre sonra normale döner.
Nabzımızı boyun, el ve ayak bileklerinde kolaylıkla hissederiz. Doktorların kalp atışlarını ve akciğerin sesini ve çalışmasını dinlediği alete stetoskop denir.
dolaşım elemanlarının sağlığını korumak için neler yapmalıyı
Düzenli ve dengeli beslenmeliyiz.
Hareket ve yürüyüşler yaparak dolaşımın düzenli olmasını sağlanmalıdır.
Alkol ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durulmalıdır.
Aşırı dar giyecekler dolaşımı engeller.Kalbin rahat çalışması için dar giysiler giyilmemelidir.

kan yolu ile bulaşan hastalıklar
Aıds, tetanoz, kuduz, sıtma(sivrisinek), sarılık

Işık konusu özet
Cisimleri görebilmemiz için
cisim ışık yaymalı
ya da
cisim, üzerine düşen ışığı bize yansıtmalıdır.
ışığın cisimler üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri
Işık canlıların hayat kaynağıdır.
Güneş ışığı insan vücudunda bulunan d vitamini aktif hale geçirir.
Bitkilerin gelişimi için önemlidir.
Bitkiler, besin yapmak için oksijen üretebilmek içi n güneş ışığını kullanırlar.
Meyvelerin olgunlaşması ve tatlanması için ışığa ihtiyaç duyar.
Güneş ışığının altında çok kalan cisimlerin rengi değişir.
Güneşin altında çok kalan besinlerin tadı da değişir.
Güneş ışığı altında çok kalmak güneş çarpmasına neden olur.

Işık kaynakları
doğal ve yapay olmak üzere ikiye ayrılır
Doğal ışık kaynakları
Başta güneş olmak üzere diğer yıldızlar,şimşek, canlılardan ateş böceği doğal ışık kaynaklarındandır.
Doğal ışık kaynakları kendiliğinden ışık yayarlar.
Işığı kendileri üretirler.
En büyük ışık kaynağı güneştir.
Cisimleri güneşi yaydığı ışık sayesinde görürüz.
Yapay ışık kaynakları
Ampul,mum,el feneri,trafik ışıkları gibi cisimler insanlar tarafından yapıldığı için yapay ışık kaynağı olarak adlandırılır.

not
Işık kaynakları yalnızca görmemizi sağlamaz,
Isınmamızı da sağlar
Sıcak ışık kaynakları
Çevresine hem ışık hem de ısı yayan kaynaklara denir.En büyük ısı ve ışık kaynağı güneştir.
Güneş hem ısıtır hem de aydınlatır.
Elektrik ampulü, mum, ateş,gaz lambası sıcak ışık kaynaklarıdırlar

Soğuk ışık kaynakları
Bazı ışık kaynakları çevreye ışık yayar ama ısı vermezler.
Bunlar florasan, ateş böceği… gibi.

Ay ışık kaynağı değil
Bir ışık kaynağı tarafından aydınlatılan cisimler aydınlık cisimler denir.Buna en güzel örnek ay dır.Güneşten aldığı ışığı bize yansıtır.

Geçmişten günümüze aydınlanma

meşale-mum—gaz lambası-ampul—flüoresan-neon lamban

Işık da çevreyi kirletebilir mi?

Işığı gereğinden fazla kullanmak ışık kirliliğine neden olur.
İşyerlerinde, reklâm panolarında ki ışıklar ışık kirliliğine neden oluyor.

Işık nasıl yayılır
Işık doğrular boyunca yayılır.Bu yüzden cisimlerin arkasında gölge oluşur
Işık en az hangi yüzeyde yansır
Dağınık ve pürüzlü yüzeylerde ışık daha az yansır.Bunun nedeni ışıkların farklı yönlerde yansımasıdır.Çevreyi daha az aydınlatır.





Işık en fazla hangi yüzeyde yansır
Işık düz ve parlak yüzeylerde daha çok yansır.





Önemli not
Trafik ışıkları hayatımızda önemli yere sahip olduğundan ışık kirliliğine neden olmaz.
İyi aydınlatılmış bir iş yerinde verimlilik artacağından kirliliğe neden olmaz
Işık doğrudan gözümüze gelmemelidir.
Çalışırken ışığın sol üstten gelmesine dikkat edilmelidir.
Gereksiz yanan lambalar söndürülmelidir
ses
Çevremizde ses veren ve ses oluşturan cisimlere ses kaynağı denir. Ses titreşimler sonucu oluşur
Doğal ses
Rüzgâr uğultusu, gök gürlemesi, dalga sesi, yüksek bir yerden akan su şırıltısı, kuş ve böceklerin sesi doğal sestir. Bu sesleri üreten kaynağa da doğal ses kaynağı denir.

Yapay ses
Müzik aletlerinden, ulaşım ve taşıma araçlarından çıkan, sesler de yapay sestir. Bu sesleri üreten kaynaklara da yapay ses kaynağı denir.

Ses nasıl yayılır
Ses kaynağından çıktıktan sonra her yöne yayılır.
Dalgalar halinde yayılan ses uzaklaştıkça dalgalar zayıflaşır.



Sesin katı, sıvı ve gaz ortamda yayılma hızları şu şekildedir

Sesin 1 sn de aldığı yola sesin hızı denir.
Ses havada 1 sn de -----------340 m yol alır.
Ses suda 1 sn ---------------1500 m yol alır.
Ses katılarda 1 sn de------- 5000 m yol alır.

Işık mı ses mi hızlı
Gök gürültüsü olduğunda ışığı önce görüp sesi de sonra duymamızın sebebi ışık sesten daha hızlı yayılmasıdır.

Yankı
Ses bir engele çarptığı zaman yön değiştir. Yön değiştirme olayına yankı adı verilir.
Mimaride ses düzenini ayarlamak için kullanılan yönteme de akustik denir.

Sesin yankısından uzaktaki cisimlerin yeri saptanabilir

Hava ve deniz araçlarının emniyetli şekilde yol almasını sağlar.
Denizlerin derinliği ölçülebilir, deniz haritaları çizilebilir.
Sesin yankılanma özelliği yalnız insanlar için kullanılmaz.
Yunuslar yiyeceklerini ararken ses çıkarırlar. Bu sesler balık sürüsüne çarpınca geri döner ve yunuslar bu sayede balıkların yerini öğrenirler
ses titreşimler sayesinde oluşur
·         Davulun sesi derinin titreşmesi ile, flütün sesi içerideki havanın titreşmesi yle, keman ve mandolinin sesi tellerin titreşmesi ile oluşur.
·         Elimizi konuşma halinde gırtlağımıza dokundurduğumuzda titreşimleri hissederiz. Akciğerden gelen hava titreşimler sonucunda ses olarak dışarı çıkar.
·         Sonuç olarak ses maddelerin titreşmesi ve ileri geri hareket etmesi ile ortaya çıkıyor.

Sesler tellerin kalınlığına göre de değişir
İnce telden ses ince, kalın olan telden ses kalın çıkar.
Sesler cisimlerin gerginliklerine göre de farklılık arz eder.
En ince ses gergin telden çıkar, en kalın ses gevşek olan telden çıkar.

Ses kaynağının titreşimi şu özelliklere bağlı olarak gerçekleşir:
Boyuna
Kalınlığına
Gerginliğine bağlı olarak değişir
Ses telleri
Erkek ses telleri uzun ve kalındır, kadınların ses telleri ise kısa ve incedir.
Sesin tınısı
Sesin hangi kaynaktan geldiğini anlamamıza yarar.
Hangi müzik aletinde do sesine basarsak basalım o müzik aletini tanıyabiliriz.Arkadaşlarımızın sesinden onun kim olduğunu anlayabiliriz.
Sesin işitmedeki önemi

*      Sesi kulağımızla işitmemiz şu şekilde gerçekleşir.
*      Dış ortamdan gelen ses havayı titreştirir.
*      Havada oluşan titreşimler kulak kepçesi tarafından toplanır.
*      Kulak kepçesine gelen sesler kulak zarına ulaşır ve titreşir.
*      Kulak zarı bu titreşimleri ortakulağa gönderir.
*      Orta kulakta kemikler(çekiç,örs,üzengi) titreşir.
*      Kemikler bu titreşimleri iç kulakta buluna sıvıya iletir.
*      Bu sıvı içerisinde işitme görevlileri titreşimleri beyne ulaştırır ve işitme gerçekleşmiş olur.

Her sesi duyabilir miyiz?
Sağlıklı bir insanın kulağı saniyede titreşim sayısı 20 ile 20.000 arasındaki sesleri duyar.
Titreşimleri 20 den az ve 20.000 den fazla sesleri duyamaz
İnsan kulağı şiddeti az olan sesleri de duyamaz, işitilebilen en hafif sese işitme eşiği denir.
Hayvanların kulakları daha hassastır.yarsa iyi gözleri iyi görmez ama kulakları çok hassastır.
Balinalarda bizim duyamadığımız sesleri duyar.
At, köpek ve kümes hayvanlarının da işitme duyuları iyi gelişmiştir.
Kulağımızın duyamadığı seslerden bir çok alanda yararlanabiliriz.

·         Yer kabuğunun yapısının incelenmesinde
·         Denizaltı araştırmalarında
·         Petrol arama çalışmalarında
·         Tıp alanında
Böbrek taşlarının çatlaması ve ultrasonografi denen insan vücudunun dinlenmesinde.
Sesin şiddetini artırmak için
megafon, hopörlör ve mikrofon kullanılır
gürültü
İnsanları rahatsız eden ve hoşa gitmeyen seslere gürültü denir.
Gürültüden kurtulmak için
yalıtım malzemeleri(kauçuk,köpük,elyaf vb.) kullanılmalı
çevre ağaçlandırılmalı
gürültülü işyerlerinde kulaklık takılmalı
Bir varlığın hareket ettiğini nasıl anlarız
Bir cisim bulunduğu noktadan ayrılmıyorsa hareketsizdir.
Bir cisim bulunduğu noktadan konum değişiyorsa hareketlidir.
Şunlar bizi aldatmasın
Aynı hızla aynı yöne giden iki cisim hareketsizmiş gibi algılanabilir.
Dünyanın hızının sabit olması bize hareket etmiyormuş gibi algılamamıza neden olur
Duran bir cisim
Duran bir cismin hızı sabittir.yani 0 dır

yörünge
Hareketli cisimlerin hareketleri sırasında izledikleri yola yörünge denir.

Hareket nedir
Hareket: bir varlığın başka bir varlığa göre yer değiştirmesi olarak tanımlanır.
İlk konum…………………son konum

Hızına göre hareket çeşitleri
a)    Sabit hızlı hareketler:
Bir cismin hızı hareketi süresince değişmiyorsa, sabit hızlı hareket ediyor demektir.
Güneş sistemi buna en güzel örnektir.
Saatin akrep ve yelkovanı da sabit hareket eden cisimdir.
b)   Hızı değişen hareketler:
Hareket eden araçlar devamlı sabit hızla hareket edemezler.Aşağıdan yukarıya doğru atılan top,kırmızı ışıkta durmaya çalışan araç yavaşlayan hareket eder.
Yere düşmekte olan top da kırmızı ışıktan sonra hareket eden araç da hızlanan hareket ediyor demektir

Yörüngesine göre hareket çeşitleri
Düz yolda hareket eden araç ile elimizden düşen bardak doğrusal hareket etmiş olur.

Lunaparkta dönme dolap ve saatin akrep ve yelkovanı dairesel(çembersel)hareket etmiş olur.

Salıncağın yapmış olduğu hareket eğrisel harekettir.

Gezegenler ise güneş çevresindeki hareketleri elips şeklindedir.
Kuvvet
(itme-çekme)

İtme ya da çekme şeklinde uygulanan cisim hareket eder.
Yerde duran bir cisme vurduğumuzda itme uygularız.
Ağır bir yükü kaldırmak için çekme uygularız.
Bir yelkenlinin hareket etmesi için rüzgâr itme kuvveti uygular.
Topu yukarı fırlatırken uygulanan kuvvet itme şeklindedir. Topun yere düşmesi ise yerçekimi kuvveti şeklinde oluşur.
Yünlü kumaşa sürülen tarak küçük kağıt parçalarını kendine doğru çeker.Buna elektriksel kuvvet denir.
Gemi kayık ve vapur suya itme kuvveti uygular.Suyun ise cisimlere karşı uyguladığı kuvvet suyun kaldırma kuvvetidir.
cisimleri durdurma
Bir cismi durdurmak için cismin ters istikametinde(yönde) ve eşit güçte bir kuvvet uygulanmalıdır.
Hareketsiz cisimleri nasıl hareket ettiririz
Hareketsiz bir cismin hareket etmesi için yeterince itme ya da çekme kuvvet uygulanmalıdır.

Kuvvet neler yapabilir
Duran cisimleri hareket ettirme, hareketli cisimleri durdurma, hareketin yön ve hızını değiştirme, cisimleri döndürme ve şekil değiştirme gibi etkileri vardır
Kuvvet kimin şeklin değiştirmez
Sünger,kauçuk,plastik cetvel,yay  gibi maddelere kuvvet uygulayınca tekrar eski haline gelir.Ancak oyun hamuru eski haline gelir mi?Gelmez.Teneke kutu çökünce eski haline gelmez.
Şu hatayı yapmayın
Pencereyi açmak kapının kolunu çevirmek kuvvetin şekil değiştirmesine örnek değildir.Çünkü kolda bir değişiklik olmamıştır.Kırılmadı,ezilmedi , bir şey olmadı.
Kimyasal değişim:
bozunma

Odunun yanması,ekmeğin küflenmesi,sütün mayalanması,demirin paslanması,gümüşün kararması,sütün ekşimesi…
Fiziksel değişim
Buzun erimesi,camın kırılması,suyun donması,kolonyanın buharlaşması,kağıdın yırtılması…
Çözelti

Katı bir maddenin sıvı içerisinde görünmeyecek kadar küçük parçalara ayrılması demektir.
Tuzun suda erişmesi
Şekerin suda erimesi.

ü  Çözeltide çözünen madde gözle görülmez
Çözeltiler buharlaştırma yöntemi ile ayrılabilirler.
Karışımlar

ü  Birden çok saf maddenin bir araya gelmesiyle oluşan maddeye karışım denir.
ü  Ayran,hava,toprak,kaya,ham petrol,süt ve dondurma birer karışımdır.

Erime ve donma sıcaklığı
Aynı maddelerin erime ve donma sıcaklıkları aynıdır.
Su 0 derecede donar, 0 derecede erir.
kaynama
En çok buharlaşmanın olduğu ana denir.Su 100 derecede kaynar.
buharlaşma
Her sıcaklıkta buharlaşma olur.
Hal değişimi


                 ISI ALIR
          erir        buharlaşır
Katı---------sıvı------------gaz
     donar       yoğunlaşır
                ISI VERİR

Isınma ve soğuma

Sıcaklıkları farklı olan iki madde bir araya geldiği zaman sıcaklığı fazla olan maddeden sıcaklığı az olan maddeye ısı akışkanlığı olur. Bunun sonucunda sıcak olan soğur soğuk olan ise ısınır.Buna da ısı alış verişi denir.

yapay maddeler
Naylon,plastik, teflon, vinleks(yapay deri) gibi maddeler yapay ham maddelerdir.Bu maddelerin asılları dünyada az veya pahalı olduğu için sahteleri kullanılıyor.
İşlenmiş madde
Ham maddenin işlenmesiyle elde edilen ürüne işlenmiş madde denir.
Ham madde işlendikten sora tüketim maddesi olarak en son kullanılır.
Buğday---un---ekmek
Petrolün işlenmesi ile elde edilen ürünler
benzin, gaz yağı, uçak benzini, motorin,fuel-oil mazot,asfalt ve  katran
Ölçülebilir özellikler
Katı sıvı ve gaz maddelerin kütle ve hacimleri vardır.kütle ve hacim maddenin ölçülebilir özelliğidir.
Ölçülemeyen özellikler
Varlıkların nitelikleri(özellikleri)
parlaklık matlık
sertlik yumuşaklık
esnek ve berk
sağlam ve kırılganlık
suyu çekenler ve çekmeyenler
suda batma ve yüzme
mıknatısla çekilme özelliği
renk ve koku
pürüzlü ve pürüzsüzlük

Maddenin hacmi 34 cm küp ,kütlesi 67 kg diyebiliyoruz ama yukarıda saydığımız nitelikleri sayı belirterek  söyleyemiyoruz.Yani ölçemiyoruz.



Maddenin halleri
Katı sıvı gaz



hacmi
şekli
katı
belli
belli
sıvı
belli
belirsiz
gaz
belirsiz
belirsiz
sıkıştırma


sıkıştırılabilir
sıkıştırılamaz
katı

x
sıvı

x
gaz
x

not
Kum tuz şeker gibi küçük taneli katılar sıvı maddeler gibi bulundukları kabın şeklini alırlar.
katıların kütlesi nasıl ölçülür
Eşit kollu terazi ile ölçülür.
Bir kefeye ölçülecek madde diğerine birim konu denge sağlanınca ölçüm yapılmış olur.

sıvıların kütlesi nasıl ölçülür
Boş kabın kütlesi ölçülür. Buna( dara ) denir.
Sıvı boş kaba konur.
Sıvı ile boş kap birlikte tartılır. Buna brüt kütle denir.Brüt kütle hepsinin ağırlığıdır.
Brüt kütleden boş kabın kütlesi çıkarılır kalan ise net kütledir.
Brüt Kütle = Net ağırlık + dara
gazların kütlesi nasıl ölçülür
Sıvılar gibi ölçülür.
Hacim

Düzgün cisimlerin hacimleri
HACİM   =   EN    X   BOY    X    YÜKSEKLİK çarpılarak bulunur.
Düzgün şekle sahip olamayan katıların hacimleri dereceli silindirlerle ölçülür.

Dünyanın şekli
Dünyamız üst kısmından biraz basık, orta kısmına (ekvatora) doğru gidildikçe biraz şişkinleşir. Dünyamızın kendine özgü yuvarlağa yakın bu şekline geoit denir.

Dünyamızın şeklinin yuvarlağa yakın olduğunu ispatlamak için;

Sürekli doğuya giden bir uçak başaldığı yere geri döner.
Uzaktan bize yaklaşmakta olan bir yelkenlinin önce yelkenleri sonra gövdesi en son da tamamı görünür, bu da dünyanın şekli hakkında bize bilgi verir.

Ufuk çizgisi
Deniz kıyısında oturup uzaklara baktığımızda gökyüzü ile deniz birbirine çok yakın görünür, deniz ile gökyüzünü ayıran ince çizgiye ufuk çizgisi adı verilir.

Dünyamızın katmanları
1.    Hava küre (atmosfer)
2.    Taş küre ( yer kabuğu )
3.    Su küre
4.    Ateş küre ( mağma,manto )
5.    Ağır küre ( çekirdek )



gözlenebilir katmanlar
Hava küre, su küre, taş küre dünyanın gözlemlenebilir katmanlarıdır.

Hava katmanı
(atmosfer)
Ø Hava kürenin içerisinde farklı yoğunluklarda gazlar bulunur.bu gazların yoğunluğu en fazla olanı yere en yakın buluna gazdır.
% 78 oranında----------------azot
% 21 oranında---------------oksijen
% 1 oranında------------------su buharı, argon, karbondioksit ve diğer gazlar.

Ozon tabakası
Bu katman güneşten gelen zararlı ışınlardan bizi korur.
Bu tabakaya insanlar son zamanlarda çok zarar vermişlerdir. Kullanılan sprey ve parfüm türü şeyler tabakayı iceltmiştir.

Ateş küreyi saran katman

Taşküredir.
Taşküre
Yer kabuğu
Dağların denizlerin üzerinde bulunduğu, insanların hayvanların ve bitkilerin yaşamını devam ettirdiği küredir.
Kalınlığı 6-40 km arasındadır. Bu kalınlık her yerde aynı değildir.
Deniz diplerinde ince, karalarda özellikle dağlık arazilerde daha kalındırlar.
Yer kabuğunu inceleyen bilim dalı jeoloji, yer kabuğunu inceleyen bilim adamına da jeolog denir.

su küre
Katmanlardan biri olan su küre yeryüzünün yaklaşık  ünü kaplar. Denizler göller akarsular ve yer altı kaynaklarından oluşur.

Çok büyük denizlere ya da denizlerin birleşmesi ile oluşan büyük su kütlelerine okyanus denir.
Sıcaklığın düşük olduğu yerlerde su katı halde bulunur. Yani buz şeklindedir.

Gözlenemeyen katmanlar
Ağır küre ve ateş küredir.
ateş küre
Çekirdeğin üstünde yer kürenin altındaki katmandır. Manto diye de adlandırılır.
Sıcak ve akışkan yapıdadır.
Kalınlığı yaklaşık olarak 2900km dir.
Ortalama sıcaklığı 2200 c dir. Sıcaklık çekirdeğe yakın yerlerde artarken yer kabuğuna yakın yerlerde azalır.
İçinde ki akışkan yapıya mağma da denir.
Mağmayı oluşturan maddeler sürekli hareket halindedir ve akışkandırlar. Yeryüzünü yakın yerlerde lav olarak dışarı çıkarlar.

ağır küre  (çekirdek)
Dünyamızın merkezini oluşturan en iç katmandır.Dış ve iç çekirdek olmak üzere iki kısımdan oluşur.Merkezde olduğu için diğer katmanların ağırlığı burada büyük bir basınç oluşturur.Bu yüzden katı haldedir.En sıcak katmandır.

Taş küre ile diğer katmanların farkı
Taş küre diğer katmanlara göre ince, hafif kırılgan ve çok sıcak olmayan bir katmandır.

kayaç
Yer kabuğunu oluşturan, yapısında türlü bileşim ve karışımların bulunduğu taş ve kayalara kayaç denir.

Kayaçlar ne olur
Kayaçların parçalanarak küçülmüş haline taş denir.
Taşların parçalanmasıyla çakıllar meydana gelir.
Çakıllar ise parçalanarak kuma dönüşür.

maden
Ekonomik değeri olan ve doğada az olan maddelere maden denir. Altın, elmas gibi…

mıknatıs
Demir,nikel ve kobaltı kendine çeker
Kayaçlar nerede kullanılır
Ø Granit------bina yapımında, kurşun kalem ucunda kullanılır.
Ø Demir, mika----otomobil ve sanayi alanında
Ø Kaya tuzu----tuz üretiminde
Ø Alçı taşı----- tebeşir yapımında
Ø Kil----porselen, fayans, tuğla, kiremit yapımında
Ø Silisyum ve gümüş---- cam ve ayna yapımında kullanılır.

toprak
Yer kabuğunun en üst katmanına toprak denir.
Toprak nasıl oluşur
*Kopan kayaç parçalar zamanla ufalanır ve böylece toprak katmanını oluştururlar.
*Gece gündüz arasındaki sıcaklık farkları
*Yağmur sularının kayaçlar içine sızması ile oluşan genleşme ve büzüşmeler
*Seller ve akarsular kaya ve taş parçasını sürükleyerek götürür. Birbirine çarparak ufalanmış olurlar.
*Şiddetli esen rüzgâr tabiattaki taş ve kaya parçalarını birbirine çarpıştırarak ufalanmasına neden olurlar.
*Bitki köklerinin kayalar arasına girerek onları yarması ile kayalar parçalanır.
*Kayaların parçalanmasına etken olan bir başka unsur da insandır

Kayaçların dışında toprak oluşur mu?
Toprak, çeşitli bitki ve hayvan atıklarının çürüyüp ufalanan kaya parçalarının arasına karışmasıyla da oluşur.

toprak neden çok değerlidir?
Ø Tüm canlıların besin kaynağı bitkilerdir.
Ø Hayvanların yediği otlar, insanların yediği sebze ve meyveler toprakta yetişir.
Ø Toprak olmazsa bitkiler de olmaz canlılar da olamazlar.
Ø Kıtlık başlar aç kalırız ve de yok olmaya başlarız
Ø Toprak birçok canlının da yaşam alanıdır.(solucan, böcek…)

Toprak neden önemli
Ø Tabiatta toprağın oluşumu çok uzun sürede gerçekleşir. Bir avuç toprak binlerce senede oluşur.

erozyon
Yeryüzündeki toprağın özellikle sel suları ve rüzgârın etkisiyle sürüklenmesine erozyon denir.
Erozyon toprağın kuru olduğu ve bitki örtüsünün olmadığı yerlerde görülür.Erozyona karşı alınabilecek en önemli önlem ağaçlandırma yapmaktır.TEMA vakfı bu yüzden kurulmuştur.

Eğimli tarla nasıl sürülmeli
Dikine değil eğime paralel yatay sürülmelidir.
Kalıcı çevre kirliliği
*      Naylon poşetler, pet şişeler, kullanılmış piller hastane atıkları, yakılan kömür gibi maddeler çevrede kalıcı kirliliğe neden olur.

atık
*      Kullandıktan sonra atılan maddelere atık adı verilir.

Geri dönüşüm
Geri dönüşüm ürünleri sanayide yeniden kullanılır hale getirilmelidir. Bu sayede kağıtlar tekrar kullanılarak boş yere ağaçlar kesilmemiş olur.

filtre
Hava kirliliğini önlemek için arabaların egzozlarına ve fabrika bacalarına filtre takılmalıdır.
canlıların ortak özellikleri
Þ    Büyürler ve gelişirler
Þ    Beslenirler
Þ    Hareket ederler
Þ    Solunum yaparlar
Þ    Boşaltım yaparlar
Þ    Uyartı alır ve tepki verirler.
Þ    Çoğalırlar
büyüme
Yaşın,boyun ve kilonun artması
gelişme
Yaşına göre gerekli hareketleri ve işleri yapabilme
Bazı çocuklar boy yaş ve kilo olarak büyük gözükseler de gelişmedikleri için kendi basit işlerini bile yapamazlar.
Üretici ve tüketici canlılar
Tüketici-----hayvanlar
Üretici------bitkiler


üreme
Memeliler----doğurur
Sürüngenler ve kuşlar---yumurtlar
Bitkiler----tohumla
Mantarlar----sporla  çoğalır.
Bitkilerde hareket
Pasif hareket yaparlar. Bitkilerin açması, güneşe doğru yönelmesi, köklerinin topraktaki suya doğru uzaması pasif harekettir.
solunum
Memeliler,kuşlar ve sürüngenler--akciğer solunum
Böcekler------trake solunum
Solucan—deri solunum
Balıklar—solungaç
Kurbağalar üç farklı solunum yaparlar
Kurbağalar küçük bir yavruyken solungaç solunum yaparlar.Büyüdüklerinde akciğer solunum toprağın içinde kış uykusuna yattıklarında deri solunum yaparlar.
boşaltım
Bitkiler yaprakları ile terleme yaparak fazla suyu dışarı atarlar ve boşaltımı gerçekleştirirler.
Hayvanlar ve insanların böbrekleri boşaltım organıdır.
Uyartı ve tepki verme
Bitkiler ve hayvanlar çevreden gelen uyarılara farklı şekilde tepki verirler.
Köpeğimiz sesimizi duyunca yanımıza gelir
Kedi fareyi görünce koşar Bazı bitkiler çiçek ve yapraklarını güneş ışığına doğru çevirirler.
Uyuyan canlılar
Evimizde kullandığımız yumurta, fasulye, mercimek gibi varlıklar canlıdır.Uyuma gibi bir halde bulunurlar.
penisilin
Penisilin denen öldürücü ilaç peynir küfünden yapılır.
Küçük canlıların faydası
Sütün, peynirin ve yoğurdun oluşmasında, ekmeğin mayalanması, üzüm suyunun sirke olmasında, turşunun yapılmasında mikroskobik canlılar etkilidir.
Ayrıca ölen canlıları yiyerek onların temizlenmesine yardımcı olurlar.
Küçük canlıların zararı
Küçük canlılar insanların hasta olmasına neden olur.
Gıdaların çürümesine ve bozulmasına neden olur.
Besinlerin tadını ve rengini değiştirirler.
Ekşitirler. Küflendirirler.
hayvanlar

Etçil
Otçul
Hem etçil hem otçul
çimlenme
Uyuyan varlıkların tohumların(fasulye,nohut, mercimek…) uygun şartlarda ,koşullarda filizlenmesine ve büyümeye başlamasına çimlenme denir.Çimlenme için tohum karanlık bir ortamda nemli(ıslak) bir yerde bulunmalıdır.
tahıl


Buğday,arpa ,yulaf,mısır gibi tohumlara denir.Türkiye de en çok tahıl Konya ve çevresinde üretilir.
turunçgiller


mandalina ,portakal,limon,greyfurt trunçgildir.
Muz,kivi trunçgil değildir.


Fosil yakıt


Petrol,kömür
Fosil

Eskiden yaşamış canlıların toprak altında kalmasıyla oluşur.Dinozor fosillerinin bulunması ile dinazorlar hakkında bilgiler ediniriz.
fotosentez

Bitkilerin havadaki karbondioksidi alıp topraktan da su ve mineralleri kökü yardımıyla çekerek güneş ışığı yardımıyla besin(elma gibi)  ve oksijen üretmelerine fotosentez denir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder