AÇIK DENİZ
a--Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum;
a--Her lâhza bir alev gibi hasretti duyduğum.
“-uğ” sesleri tam uyak, “-um” redif
b--Kalbimde vardı 'Byron'u bedbaht eden melâl
b--Gezdim o yaşta dağları, hulyâm içinde lâl...
“-lâl” tunç kafiye
c--Aldım Rakofça kırlarının hür havâsını,
c--Duydum, akıncı cedlerimin ihtirâsını,
“âs” zengin uyak “-ını” redif
Her yaz, şimâle doğru asırlarca bir koşu...
Bağrımda bir akis gibi kalmış uğultulu...
“-u” sesi yarım uyak
Mağlûpken ordu, yaslı dururken bütün vatan,
Rü'yâma girdi her gece bir fâtihâne zan.
“-an” tam uyak
Hicretlerin bakıyyesi hicranlı duygular...
Mahzun hudutların ötesinden akan sular,
“-u” yarım uyak, “-lar” redif
Gönlümde hep o zanla berâber çağıldadı,
Bildim nedir ufuktaki sonsuzluğun tadı!
“-adı” zengin uyak
Bir gün dedim ki 'istemem artık ne yer ne yâr!'
Çıktım sürekli gurbete, gezdim diyar diyar;
“yar” tunç uyak
Gittim son diyâra ki serhaddidir yerin,
Hâlâ dilimdedir tuzu engin denizlerin!
“-er” tam uyak, “-in” redif
Garbin ucunda, son kıyıdan en gürültülü
Bir med zamânı, gökyüzü kurşunla örtülü,
“-tü” tam uyak , “-lü” redif
Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi;
Gördüm güzel vücûdunu zümrütliyen deri
“deri” tunç uyak
Keskin bir ürperişle kımıldadı anbean;
Baktım ve anladım ki o ejderdi canlanan.
“-an” tam uyak
Sonsuz ufuktan âh o ne coşkun gelişti o!
Birden nasıl toparlanarak kükremişti o!
“-iş” tam uyak , “-ti o” redif
Yelken, vapur ne varsa kaçışmış limanlara,
Yalnız onundu koskoca meydan ve manzara!
“-ara” zengin uyak
Yalnız o kalmış ortada, âsi ve bağrı hûn,
Bin mağra ağzı açmış, ulurken uzun uzun...
“-un” sesleri tam uyak
Sezdim bir âşina gibi, heybetli hüznünü!
Rûhunla karşı karşıya kaldım o med günü,
“-ün” sesleri tam uyak, “-ü” redif
Şekvânı dinledim, ezelî muztarip deniz!
Duydum ki rûhumuzla bu gurbette sendeniz,
“deniz” tunç kafiye
Dindirmez anladım bunu hiç bir güzel kıyı;
Bir bitmeyen susuzluğa benzer bu ağrıyı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder